Bu yazım www.superergen.com sitesinde yayımlanmıştır.
Elbette
biz ebeveynlerin en büyük önceliği ve beklentisi, çocuklarının mutluluğudur.
Biri
üniversitede diğeri lisede olmak üzere iki erkek evlat sahibi bir ebeveyn
olarak, bizim de en temel beklentimiz bu.
Genelde
biz ebeveynler, bu temel beklentiye diğer beklentilerimizi de ekler ve bunu
yapmanın, anne baba sorumluluğu olduğuna inanırız.
Bu
beklentiler, onların kendinden emin şekilde davranmaları, sorumluluklarının
farkında olmaları, başarılı sosyal ilişkiler ve arkadaşlıklar geliştirmeleri,
kariyerlerine doğru yön vermeleri, iş yaşamında başarıyı yakalamaları gibi uzar
gider.
Bu
beklentilerimizi doğrudan ya da dolaylı olarak sürekli kendilerine söyler ve
bunları gerçekleştirmelerini isteriz.
O
kadar çok şey bekleriz ki, sonuç genelde pek çok ebeveyn için düş kırıklığı,
gençler içinse, sonu gelmez girişimlerden ve konuşmalardan bıkıp usanma ve
kabuğa çekilme olur.
Karşılıklı
gerilen sinirler, bozulan ilişkiler, evde yaşanan huzursuzluk, işin
cabasıdır.
Peki,
bu kısır döngüden nasıl çıkacağız?
Ona
gerçekten nasıl faydamız dokunacak?
Cevap
aslında kolay!
Ona kaliteli zaman ayırarak, dinleyerek, anlamak
için sorular sorarak, rehberlik ederek.
Pek çok sorunun cevabını birlikte aramanız, hem ona hem size iyi gelecektir. Böylece doğru rotaya oturacaksınız, inanın!
Pek çok sorunun cevabını birlikte aramanız, hem ona hem size iyi gelecektir. Böylece doğru rotaya oturacaksınız, inanın!
Kendisini tanıyor mu? Gerçek ihtiyaçlarını biliyor
mu? İsteklerinin, gitmek istediği yönün, o yön için neler yapması
gerektiğinin farkında mı? Biz çocuğumuzu gerçekten tanıyor muyuz?
İşte
cevap arayan bir sürü soru! Daha pek çoğu da, gideceğiniz yolu aydınlatmak için
sorulmayı bekliyor.
Cevabını bulan sorular, kişisel farkındalığı sağlar.
Koç;
doğru soruları sorarak, kişiyi bu yolculuğa çıkartır.
Bu
yolculuğun sonunda kişi kendisini daha iyi tanır, hayatına yön veren değerleri
anlar. Onlar konusunda vereceği tavizlerin er geç mutsuzluk getireceğini
keşfeder.
Kapasitesini
fark eder, onu nasıl ve ne yönde kullanıp geliştirmesi gerektiğini
kavrar, gitmek istediği yönü bulur.
Koçluk,
bu sürecin kendisidir.
O
zaman, biz ebeveynlerin de çocuklarımıza bir koç olarak yaklaşması, koç olmaya
doğru evrilmesi gerçek bir çözüm olacaktır.
Dinlemeli,
doğru sorular ile onlara bu yolculukta rehberlik etmeliyiz. Böylece onlar bize
gelecek, daha da yakınlaşacaklardır.
Onları
anlamaya çalışmalı, sorgulamamalı, yargılamamalı, eleştirmemeliyiz. Bu sayede
onların arkadaşı, dostu olabiliriz.
Alacakları
kararların pozitif ve negatif sonuçlarını görmelerine sorularımızla ışık
tutmalıyız. Bu şekilde doğru olanı bulacaklardır.
Kısacası hepimiz birer "Koç Ebeveyn" olmalıyız.
Sevgiler.
Hasan Duran
Kısacası hepimiz birer "Koç Ebeveyn" olmalıyız.
Sevgiler.
Hasan Duran