31 Ağustos 2016 Çarşamba


           DEĞERLERİMİZ ve  BİZ !

Bizi biz yapan sahip olduğumuz değerlerdir. 
 
Değişim ve gelişimimize onlar yön verir.
 
Gelecekte nasıl bir yaşamı arzu ediyorsak onu gerçekleştirme yolculuğumuzda da bize yön gösterecek olan değerlerimizdir.

Hem insanlar hem de organizasyonlar her gün yüzlerce kararlar almak zorunda kalırlar. Alınacak bu kararlar bir ihtiyacın karşılanması amacına yöneliktir.

Bu noktada alacağımız kararların sahip olduğumuz değerlerle örtüşmesi gerçekten çok önem arz eder.

Düşünce ve duygu süzgecimizin değerlendirmesine sunduğumuz kararımızı ya eyleme dönüştürür ya da vazgeçeriz. Bu böylece davranışımıza dönüşür.

Sahip olduğumuz değerler sağlıklı karar alma sürecimizin ilk basamağı olmalarından dolayı hayata karşı bakışımızı, ihtiyaçlarımızı ve ilgilerimizi de yansıtır.

Değerlerimiz zaman ve koşullar altında değişim gösterebilirlerse de sahip olunan temel değerler pek bir değişim göstermezler.

Onların farkında olmak ve onlar doğrultusunda harekete geçmek ruhumuza iyi gelirken, hayat amacımıza ve hedeflerimize de hizmet edecektir.  

Şöyle bir göz atmanız ve üzerlerinde tekrar düşünebilmeniz amacıyla aşağıya örnek bir değerler listesi ekliyorum.

Bu listeye sizin de mutlaka ekleyecekleriniz olacaktır.

Sevgiler.

Hasan Duran

    
 
 DEĞERLER LİSTESİ
 
 
Açık sözlülük
Maddi Rahatlık
Estetik/Güzellik
Saygı (Kendine)
Barış
Sıkı Çalışma
Liderlik
Saygı(Başkalarına)
Samimiyet
Mücadele
Eşsizlik
Yenilik
Adalet
Düzen/Titizlik
Eşitlik
Şefkat
Para Kazanmak
Kendini İfade
Söz/Eylem Uyumu
Evlilik
Aile Mutluluğu
Mükemmellik
Sosyal Gelişim
Sosyal olmak
Açıklık
Espri Anlayışı
Fedakarlık
Bedensel Sağlık
Arkadaşlık
Benlik Saygısı
Ortaklık
Şöhret
Kişisel Görünüm
Netlik
Güç
Bütünlük
Canlılık
Uzmanlık
Yardım Etme
Zenginlik
Bağ Kurma
Bilgelik
Hizmet/Katkı
Yaratıcılık
Başarma
Öne Geçme
Heyecan
İçsel Uyum
Bağımsızlık
Geniş Görüşlük
İyi Görünme
Güvenlik
Öz Denetim
Kalite
Hedeflerini Yüksek Tutma
Zarafet
Doğru Olanı Yapma
Önemseme
İyi Hissetme
Beslenme
Sevgi
Oyun
Öğrenme
Maneviyat
Emniyet
Gerçek
Problem Çözme
Gerçeği Aramak
Tatmin
Özerklik
İyi Olan Yapma
Tasarruf Etme
Neşe
Dürüstlük
Doğa
Tanınma
Gizlilik
Risk Alma Cesareti
Güvenilirlik
Özsaygı
Ruh Sağlığı
Özgürlük
Kendi Yoluyla Yapma
Macera
Kendini Adamak
Başkalarına Yardım
Fırsat
Kişisel Gelişim
Yalnızlık
Doğal Olma
Sosyalleşme
Direnç
Buluşlar
Rekabet
Keyif/Gülme
Romantizm
Örnek Oluşturma
Azim
Özgüven
Sadakat

22 Ağustos 2016 Pazartesi



                                                                       
“Hedef-Motivasyon”  ilişkisi Nedir?

Başarı için hedef – motivasyon  ilişkisini doğru kurmak ve yönetmek gerçekten  çok önemli,hatta kaçınılmaz.
Bu tespiti  bizzat  defalarca kez  gözlemleme ve yaşama fırsatım oldu.
Kendimiz için hedefler belirlememiz gerçekten önemlidir. Ancak bu sayede hayaller elle tutulur gözle görünür bir şekle bürünürler. Böylece onlara dört elle sarılmak ve harekete geçmek mümkün olur.    
Motivasyon seviyesi de diğer önemli bir konudur. Bu seviye sayesinde zihinsel ve fiziksel olarak hazırlanırız.
Eğer yüksek bir motivasyon seviyesi yakalamışsak amacımıza etkin ve daha verimli bir şekilde erişme şansı elde ederiz.
Aksi takdirde hedefe  ulaşmak zorlaşır veya ondan tamamen uzaklaşabiliriz.
Hedef belirlerken hedefi  iyice değerlendirmek ve belirlenen hedefin motivasyonu ne yönde, nasıl etkilediğini de iyi tartmanız gerekir.

Bir hedefin olmaması nasıl insanı düşük  motivasyon seviyelerine indirirse doğru olmayan hedefler de üzerimizde aynı etkiyi yapacaktır.
İyi tanımlanmış, spesifik, gerçekçi ve erişilebilmesi mümkün olabilecek hedeflere odaklanmak önemlidir. Ayrıca hedefi gerçekleştirmek için somut bir süre belirlemeli ve bu süreye uymaya gayret göstermeliyiz.
Belirli zaman hedefi koymak motivasyonumuzu pozitif yönde etkileyip bizi diri tutar.
Hepinize yüksek motivasyonla desteklenen hedefler ve onları  gerçekleştirmenin mutluluğuyla dolu günler dilerim.
Sevgiyle kalın.
Hasan Duran 

 

14 Ağustos 2016 Pazar

 

          10 adımda verimli bir GÜN!
Genelde pek çoğumuz zamanın  yetmediğinden  şikayet  ederiz. Bu şikayeti  bazen  “Gün keşke 25 saat olsa…” şeklinde dillendirdiğimiz de olur.
Böylece işlerimizin bir türlü vaktinde  bitmemesinin en  önemli suçlusu haline gelir zaman...
Mutlaka  yapılması gereken işler çok fazladır, yoğundur.
Ayrıca işlerin azalması da pek mümkün olmaz genelde. O zaman ne yapacağız, zaman da artmayacağına göre?  
Yanıtınızın, zamanı verimli kullanacağız olduğundan eminim.
Haklısınız, verimliğimiz artarsa başka şeylere de yetecek vaktimiz olur belki.
Ne bileyim, belki de kitaplar onları saran şefkatli ellerinizle daha sık kucaklaşma şansını elde ederler.
Peki  bu nasıl olacak?
Aşağıya bir 10 madde sıraladım.
Hadi okuyalım ve mutlaka uygulayalım!
1. Listeni  hazırla!
Her şey iyi hazırlanmış iyi bir liste ile başlar. Bir sonraki günde yapacağın işlerini tek tek listene eklemeyi sakın unutma!
2. En sıkıntılı olandan başla!
Size en sıkıntı veren işi ilk olarak tamamlamaya öncelik verin. Tüm gününüz onun yarattığı stres ile geçmekten kurtulur. Böylece diğer işlerinize daha rahat odaklanabilirsiniz.
3. Üstünü çiz gitsin!
Listenizden bitirdiğiniz her işin üstünü çizin. Bu keyifli anın tadını çıkarın. İnanın kendinizi daha iyi hissedeceksiniz.
4. İşine keyif ekle!
İşinizi keyif alarak yapmak için ona yapmaktan hoşlandığınız şeyler eklemeyi ihmal etmeyin. Bu sevdiğiniz bir yerde bir şeyler içmek, öğlen yemeğini farklı bir yerde yemek, iş yaparken müzik dinlemek neden olmasın. Hayat geçiyor iş onun sadece bir parçası.
5. Verimli zamanı doğru kullan!
Gün içinde en verimli olduğunuz zaman aralığını en iyi siz bilirsiniz. Bu bölümü en fazla yoğunlaşmanız, dikkat vermeniz  gereken  konulara, işlere ayırın. Böylece ortaya çıkacak iş sonuçlarınızdan ayrıca memnun olabilirsiniz.
6. Pareto prensibi (80/20)
Bu kuralı lehinize işletin. Harcayacağınız %20 eforla, iş sonuçlarınızın %80’ini getiren iş konularına (müşteri, proje vb.) özellikle daha fazla zaman ayırmayı ihmal etmeyin.
7. Gruplandır!
E-mail ve telefon trafiğinizi mümkün olduğunca bir araya toplayıp halletmeye çalışın. Gün içine koyacağınız  3-4 zaman aralığı bu ihtiyacınızı karşılayabilir. Böylece gün içinde sürekli bölünmemiş olursunuz. Ayrıca bu aralık sürelerine sadık kalırsanız daha verimli görüşmelerde yapabilirsiniz.
8. Dağılma!
Bir zaman aralığında tek konuya odaklanın. Aynı anda pek çok işi yapmaya çalışmak sizi yoracak, dikkatinizi dağıtacak ve iş tatmininizi negatif yönde etkileyecektir. 
9. Gününü yorumla!
a. Gün içindeki en verimli zamanlarınızı, boşa geçen anları tekrar zihninizde canlandırın. Doğru veya yanlış olanların farkına varın. Doğruları yarında uygulamaya devam ederken, diğerlerini çöpe atın.
b. Yaptığınız işleri tekrar zihninizde canlandırın. “Daha verimli olarak yapılabilir miydi?”  sorusunu kendinize sorun ve düzeltilecek noktalar varsa not edip, kendinizi geliştirmek adına sonraki seferde uygulayın.
10. Tekrar listele!
a. Gün içinde bitmemiş işleri bir sonraki günün listesine eklemeyi unutmayın.
b. Sonraki günün listesini hazırlamayı da ihmal etmeyin!
 
Sevgilerimle.
Hasan Duran



11 Ağustos 2016 Perşembe

Merhaba

"Müzik değiştiğinde dans da değişir."     Japon Atasözü

Sevgili dostlar hepinize yürekten kocaman bir merhaba ,
25 yılı aşkın süredir profesyonel yaşamın içerisinde yer alan birisi olarak o yaşama dair önemli deneyimler kazandığımı şöyle geriye doğru bir bakıp değerlendirme yaptığımda daha iyi anlıyorum.
İş hayatına atıldığım o ilk gün gözümün önüne geliyor ve  kat ettiğim yolu daha iyi idrak edebiliyorum. 
O günlerden bu günlere köprünün altından çok sular akmış gerçekten.
Yıllar içinde pek çok eğitime ,seminere, toplantıya katıldım. Bunların bir kısmı mesleki ,önemli bir bölümü de kişisel yetkinliği arttırmaya yönelikti.
 Değişim ve gelişimime gerçekten önemli katkıları olduğunu da belirtmeliyim.
Nasıl akan zamanı durduramıyorsak değişim ve gelişimin önünde duranların da hedeflerine erişemediklerini defalarca kez gözlemledim.  
Profesyonel yaşamda değişmeye, gelişmeye ve adapte olmaya direnmenin gerçekten yeri  yok. Üstelik değişim artık eskisine göre daha hızlı. Onu yakalamak, önüne geçmek hatta ona yön vermek  günümüzün gittikçe artan rekabet ortamında çok daha fazla önem kazanmış durumda.
Bu blogda, siz takipçilerime  profesyonel yaşama  dair ilgi çekici ve bilgilendirici konularla ulaşmayı hedefliyorum.
Amacım sıkıcı olmadan mümkün olduğunca keyifle okunacak özet bilgiler sunmak.
İş hayatından değerli yönetici arkadaşların görüşlerine de   zaman zaman burada yer vereceğim.
Ayrıca sizin değerli görüş ve katkılarınızla daha iyiye ve doğruya olan yolculuğumuzda sürecek.  

                                           Sevgilerimle.
                                           Hasan Duran